NEREDEYSEN?

 

Gri şapkadan turuncu palto çıkarmış guguklu saat.

Yaz gecesi çizmeli uğur böceği, merdiven altı ölüm.

Her mevsim kuş sütüymüş sofrada kefen, yok! Yok.

Gün be gün kapkara lunaparkta cilasız yaşamaklar.

 

Buradayım, sesim sağır sultana kulak, göze körebe.

Olmak ya da olmamak bahsi, balmumuna kelepçe.

Belki bir deve tutar hörgücümden, mataram kan revan.

Piramitlere saklanmış sular, sakalar cüce, dilim pabuç.

Masamda kaktüs, kitap arası sararmış geri dönüşüm.

Harmanda zeytin dalıyım, kristal yaşım vazoda yonca.

Kırklanmışım, aklanmış aşk, halvetiymiş ruhum.

 

Yıllar yol gitmiş, yerimde saymışım, donmuş zaman.

Çok geçmemiş aradan, ihtiyar değilse kalbim, yeşilim.

Ya da buzlukta bilmeceyim, az ve uz, çözülüyorum.

 

Coğrafya bilgim pek zayıf, iki paralel arası kaç adım?

Meridyenler buluşmaz mı gölgelikte, dünya zakkum?

Uzay boşluğunda marka akıl, yapay gönle ruhsatsızım.

Usta işi leylayım çölde hem Kays gibi Kâbe’de mecnun.

 

Selam/et diliyorum ve kelam iki satır, neredeysen?

 

Yasemin Kuloğlu

 

BERDÜCESİ - Sayı: 9